10 Şubat 2011 Perşembe

tiyatro.

oyuncu olmazsam ölürüm.
her akşam saat 8 çıkıp aynı oyunu oynamalıyım.
her gece birini öldürmeliyim, ya da biri beni öldürmeli.
her gece başkası olmalıyım bambaşka yerlerde.
eğer bunu yapamadan ölürsem kendimi öldürürüm gibi tuhaf cümleler kuruyorum.
oyun izlerken sahneye fırlayıp "öyle olmaz bennucum böyle yapıcaksın çalparanı iyi kullan uçar gibi oyna" falan demek geliyor içimden.
kafayı yiyorum bu ara. sinirden sigarayı ısırıyorum.
ben sahnede olmak istiyorum. tahtalarını yoklamak istiyorum.

intiharın genel provasına gittim bugün.
hoş oyun. serhat kılıç ne bi mükemmel oyuncu öyle. oyunda ara ara tempo düşüyor ama yine de serhat kılıç ne bi mükemmel diyor insan. parmak ısırıyor.
oyun hakkında ballandırma yapmamamın sebebi sanırım sonu. başı muazzamdı. zaten köprüden atlama fantezisi olan biri için konu ve başlangıç gayet ilgi çekici idi. sonu dedim de bu arada yok en sonu değil sondan biraz öncesi. şu koltuk değnekli kısım. ben öyle "bakın güldük eğlendik ama aslında biz bu oyunda size unları demeye çalıştık. hepimiz karşınızda duruyoruz. adam olun açın gözünüzü tehlikenin farkında mısınız" sonlu oyunlara pek sıcak bakmıyorum kişilik olarak. ama en sonu pek bi hoştu. bütün salon hoş bir çığlık attık ki ben oyuncu olacam naraları içimde o çığlıkla daha bi koşuşturdu. ne bi mükemmel bir şeydir. kaç bin kişiye çığlık attırıyorsun.
sen bi sonraki adımını bilioyrsun onlar bilmiyor.
her gece aynı tepki.
sen her gece yapıyorsun bunu, ve hiç tükenmeden.
mükemmel bir sihir bu!

bu arada çıkışta insanlar arasında duyduğum
-bence fikret çok iyi değildi. kaptıramadı rolüne. vasattı vasat.
-ayol fikret olmasa gelcektin ama sanki.
-oyun bunlar ayol.

tadındaki dialog bütün sinirlerimi tepeme çıkartmadı diyemem. fikret kim lan. fikret kim? otur sen yaprak dökümünü izle osmana ağla diye sarsmak geldi içimden. zor tuttum kendimi adımlarımı koşturup yoluma baktım.



hı birde zeki demirkubuz çokhoş adam. az evvel masumiyeti izledim. burdan marlise saygılarımı ve teşekkürlerimi yollar, yakın bir zaman da film hakkında daha çok konuşacağımı bildiririm.
ayrıca zekiciğim, gün olur da budalayı çekecek olursan.
öhöm.
görüşelim.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...