22 Mart 2013 Cuma

ve son olarak günün şarkısı bütün sevip de kavuşamayanlara gelsin,

flashbacklerke düşünmek,
seni,
bana,
getirmezki...

10 Mart 2013 Pazar

çevir dünyayı tersine dönsün!

8 mart kadınlar günü herkesin dilinde. çünkü bu topraklar her kesimden, her yerden kadın şiddet görüyor. türü eli sıfatı değişiyor ama o adam olamamış erkek her yerde bir kadının peşinde.

*beyaz atlı prens, döveceksen gelme.

*mutfaktaki tencere kimin umrunda, dünyanın yükü benim omzumda.
           
       *dünya yeRiNdeN oYnAr KadInlAr öZgÜr oLsA!


*erkek vuruyor devlet koruyor
kadınlar her 8 mart gibi bu martta da bunları ve çok daha fazlasını bağırdı.
ama kadınlar hala ölüyor, şiddet görüyor, dinlenmiyor,o yokmuş gibi onun yerine karar veriliyor, onun bedeni üzerinde her türlü işlem yapılmasında beis görülmüyor.
en kalabalık en geniş yelpazeli eylem 8 mart eylemleri. alanlara sığılmıyor. çünkü herkesin peşinde. bütün kadınların peşinde.
istanbulun göbeğinde bile belli bir saatten sonra sokaktaki kadın sokakta olduğuna göre "bazı şeyleri göze almış" demek oluyor. en özgürü en eğitimlisinin bile en küçük sorunu bu.


bu güzel şarkı için bandistaya ne kadar teşekkür edilse az heralde.

8 mart emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun.

6 Mart 2013 Çarşamba

mutluluğa boya beni

geçen senenin festivalinde vardı bu film. gidilcekler listesindeydi ama sonra vazgeçilenler listesine düşüvermişti bazı sebeplerden bugün izleyebildim keşke düşmeseymiş.
ne de güzel filmmiş.
her sahnesi apayrı bir zevk. mükemmel düşünülmüş, harika benzetmeler kullanılmış eğlenceli hüzünlü bol boyalı bir film. film bitince kanepede yanımdakine sokulup biz aynı resimdeyizdir dimi dedim.

filmi izlerken bazen neden eksik hissediyorum bitmemiş gibi hissediyorum onu cevaplandırdım. bazen herşey belki de bir ressamın kaprisidir, artık çizememesidir, unutkanlığıdır, bencilliğidir. ya da belki de ben ona göre tamamdım ona göre:
"ben onları terketmemiştim ki. onlara en temel gereklilikleri verdim. bazen; basit bir çizim, özenle hazırlanmış ayrıntılı bir resimden daha güzel olabilir." 

olabilir. olur.
devrimci ruhumu kaybedip-düşürüp-çaldırıp kendime ve herkese ihanet edercesine reformist olduğum bu günlerde bu film harika bir reformist filmdi. devrim yoktu filmde maalesef. ben içten içe bu halimle bile devrim olsun istedim bekledim ama o kendini başka bir yere bağladı.
olsun yinede çok hoş naif bir filmdi.

duygusal bakacak olursak da insan aynı filmdeki gibi eksiklikleriyle onu sevecek birini arıyor. onu o tamamlasın istiyor. ben istemem ama galiba. ben biraz daha frida gidibiyim. yaralarımla sevsin isterim gibi.
hani diego frida'nın yara izlerini öpüp kusursuzsun demiş ya. hayatında bundan daha fazla kıskandığım bir ilişki  olmayacaktır heralde.

"-sen ne için geldin?
-hiç, sadece seni görmek istedim.
-peki ya şimdi nereye gidiyorsun?
-seni çizeni bulmaya."
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...