5 Şubat 2011 Cumartesi

bu bir kriz yazısıdır.

internet bankacılığından zerre anlamıyorum.
eft havale gibi işlemler kadar beni geren başka ne var şu ahir ömrümde diye düşündüm.
bulamadım.

bir pasta gönderme işi bi insanı maksimum bu kadar yıpratabilirdi bence.
ben dünya üzerinde bütün işlerimi konuşarak halletme yanlısıyım. öyle tık yapalım. bi tık uzağınızda. bi tık la hallolur işler benden uzak anlayanın can dostu olsun.
"yavrum gel hadi şu mesajlara cevap yazalım nasıl yapıyorduk şimdi" diyen caanım yaşlılarım. annem, babam, teyzelerim, halalarım, -ki onlarda artık çatur çutur mesaj yazıyor- artık hepinizi sonsuz kadar seviyorum. ne zaman isterseniz çağırın beni, her türlü mesajınızı yazarım. zira benim muhasır medeniyet seviyem mesaj yazmakta kalmış.
ben daha interaktif şifremi bile edinemiyorum!
ben size mesaj yazayıp, araya edebi sanat bile katarım. ama arada da size "ah hadi gelin de şu eft yi bi yapıverin" diyeyim, gül gibi geçinip gidelim.

internetten hallolacak işler ben de hep dolandırılıyormuşum hissi yaratıyor. bir panik oluyorum. 500 tane şifre soruyorlar, hepsi farklı!
birini yanlış girince hepsini baştan girmek zorunda kalıyorsun.
güvenlik için,
halbuki ben hep ya bi önce yazdığım şifre evrenin bir yerlerinde birilerinin eline geçer de parçaları birleştirir veeee...
gibi düşüncelerle gerim gerim geriliyorum.
saçımın bir kaç tel beyazlaması ise büyük bir ihtimalle en son işlemi bitirdiğime inanıp da durum kontrol dediğimde bekliyor yazısını gördüğüm ana tekabül ediyor. nasıl ebkliyor. ama ama ama ben yaptım! dedim. nasıl bekler hadi gitsin dedim. bir panik bir bilene danıştım. nerde hata yaptım nerde nerde nerde dedim.
o da sakin ol küçüğüm bugün cumartesi ilk iş günü gerçekleşecek eft. ondan şimdi bekliyor gözüküyor dedi.
derin bir nefes aldım.
bankacılık sektörünü fazla avrupalı rahatlığında bulup siesta da yapıyordur allah bilir bunlar dedim.

eft yapmak yerine "yea ankarada bi arkadaşa diyivereydik götürür verirdi parayı " gibi bir öneri bile sundum. e o arkadaşa nasıl vericez parayı? biz aramızda daha sonra hallederdik.
ya da mesela postalayalım!!
evet parayı bir kitabın 23. sayfasına koyardık ve yollardık. çok daha romantik ve manidar olurdu.
pastacıyla mı romantizm yaşıyorsun pardon ben onu kaçırdım?
bence romantizm hayatın her yerinde olmalı.
bilgisayar ve internet insanı çok yalnızlığa itenasdfvgbhnjklşi
adı üstünde bireysel bankacılık!!
adı bile bir yanlızlık.
bu konu da hakikaten bu kadar saçmalıyabildiğine göre durum vahim.
yeni mi farkediyorsun. ah sen beni hiç tanımıyorsun.
evet aynen beceriksizliğimi, yeni bilgilere kapalılığımı aynen böyle perdelerim.
tek perde. oyunda ara yoktur,
oyuncuların konsantrasyonu açısından çıkılmaması rica olunur.
ne demek bu biliyor musun, çişiniz varsa tutun. ama nacizane tavsiyemiz yaşlılığınızda sorun yaratmaması için oyundan önce işeyiniz. ama işeyemiyorsanız da panik olmayınız. yani benim oyundan önce ayak yoluna gitmem gerek ben bir şeyler içeyim en iyisi gibi bir panik havası yaratmaya gerek yok.
çok konuşuyorsun.
altından kalkamadığım her konuda laf salatası yapar üstüne mısır serper, zeytin taneleri yerleştirir yediririm de senin ruhun duymaz.
bu ara çok fazla sır açıklıyormuşsun gibi geliyor bana.
ee ömrün yarısını geçtik. şurda kaç yılımız kaldı.

sen bana asıl derdinin ne olduğunu söylesene..
tamam.
çok acayip bir rüya gördüm. sabah kalkıp sigara paketine uzandığımda sadece tek bir dal kaldığını farkettim. yakamadım.
biraz beklettim. ve az evvel yaktım. ve şimdi sigarasızım.
bugün evden çıkmaya niyetim yok. karşıdaki bakkala eft yapsam bana getirir mi acaba?

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...