alpler, tuhaf bir filmdi. açıkcası konusunu okuduğumda çok etkilenip haftasonu pahalı bilet kontenjanından biletleri alıvermiştim. beklentimin bu kadar büyük olunca tabii altında kaldı. ama mekanikleşmeyi, insanın kendi hayatını başkalarına kira vermesi halini aslında kendi bedenini başka hayatlar için kiraya vermek daha doğru bir tabir.
ölümden ziyade birini nefret ederek hayatından çıkarmak daha mı kolaydır?
birinin ölmesindense, seni aldatması daha bi atlatılır şey midir?
ben filmden açıkcası bunu hissettim. yani bi kaç olayda sanki ölen kişi rolü yapılırken hani bizim için çok değerli olan ölen kişi htırası bozdurulup bozdurulup harcanıyor gibiydi.bu arka hikayeydi. ana hikaye insanın mekanikleşmesiydi. ama insan mekanikleşmesi için benim hayatımda gördüğüm en iyi film şüphesiz "gişe memuru"
neyse konumuz bu da değil. alpler'in karışık bir kurgusu olduğu su görütmez bir gerçek. çok hikayeli ama hikayelerin hiçbiri su üstüne çıkmayacak kadar bulanık. işin kötüsü bir çökelme de olmuyor. yüzmeye çekindiğin bir su oluyor. neyden korktuğunu bile kestiremiyorsun. filmden çıktığımızda asmalıya gider iki tek atarız falan diyorduk. filmden çıkınca üstümüzde öyle bir ağırlık oldu ki cumartesi gecesi tıpış tıpış eve geldik.
2 yorum:
benim de nazarım değebilirdi,şu güne kadar zor tuttum kendimi:/ ağlayarak okudum her film incelemeni:)
ahaha. evet evet. çıkıyor bir bir. el birliği olup 2 biletimi yaktınız.
Yorum Gönder