3 Nisan 2012 Salı

festival filmleri-3-kopma


iksv kataloğunda filmin sayfasında bu vardı. benimde en çok sevdiğin sahne buydu sanırım. 
filmin konusunu okuyunca insanın aklına ilk bi ölü ozanlar derneği ya da koro filmleri canlanıyor. türk sinemasından örneği ise yumurcak iş başında mı ne sezercikle tombilinin bi filmi vardı o geliyor ister istemez. ben zaten polisiye dedin mi de yılan hikayesinden alırım. neyse konumuz bu değil. açıkcası film benim görsel yolculuk tanımımı karşılamadı. güzel yoğun duyguyu veren bir filmdi ama ben bi filmi izlerken ha bire başka filmler aklıma gelince mutsuz oluyorum. andrien brody'nin sabit mimikleri yüzünden pianist geldi aklıma bi, kızın yüzünün al allığı sinir krizi geçirerek ağlamaları bırakma beni değişleriyle bi leon göz kırptı zaten konu itibariyle yukarda iki filme atıfta bulunmuştum. lakin bu filmde öğretmenin farkı aslında umutsuz olması. ve diğer insanlara da inanmadığı bir şeyi vermeye çalışması. tam olarak ben neler gördüm sizden mi korkucam sizin ciğerinizi bilirim gibi değil. tam aksine umursamaz. ama umut veren. 

bu arada beyoğlunda kalabalık filmde arkadan izlenmezmiş bunu öğrendim bugün ben.
ha bir de film adera levent üzümcü kafası manzaralıydı. canım benim ne asabisin sen öyle.
bir de film başlayınca sağ arka taraftan bi "kafaları eğelim lütfen" anonsu geldi ki beni benden aldı adeta.



festivalle alakasız kişisel not: bugün başkasının hayatını ödünç almış gibiydim. ayaklarım beni taşımıyorlardı sanki. üzerlerinde gezinen başkasıydı. ya da belki de ayaklarım bana ait değildi.
üşüdüm bugün. her yerde peşimi bırakmayan bir cereyan vardı sanki. her tarafım tutulmuş gibi. kapıyı kapatın diye bağırmak istiyorum. çok istiyorum...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...