22 Ocak 2011 Cumartesi

annesinin küçük kızı

-ağlamaya başlamadı mı daha?
-yok ya sevmiş gibi gözüküyor.

annem telefonda soruyor ablama. daha başlamadı mı?
deneyimli çünkü kızını tanıyor. kızının radikal kararları ne kadar eline yüzüne bulaştırdığının bilincinde.
çünkü daha küçük kızı 7 yaşında bebeğini evet bu çok kötü oldu artık atalım dedikten yarım saat sonra yaygarayı koparmıştı.
küçük kızı hiç bir şeyin atılmasını eksilmesini gitmesini sevmezdi.
yine de hep bi yenilik olsun tebdili mekanda ferahlık vardır. bize gitmekler olsun. hadi bi cam açalım da oda bi ferahlasın derdi ya
annesi de bunu ne iyi bilirdi. ondan peşinde koşar o açılan pencerenin ferahlığın yanısıra hastalık getireceğini bilerek hep kapatırdı.

ama küçük kızın büyüdü sanırım anne.
çünkü hakikaten ağlamadım bu kez.
bi kaç kez aynaya bakıp hakikaten kısa olmuş ya dedim.
ama ağlamadım.
üzülmedim.
bu kez hakikaten değişiklik iyidir dedim.

ailenin en "yahallederiztakmakafana" üyesi benim sanırım. yumurtakapıyadayanmadanhiçbişeyyapmayanbiinsanım anı yaşayalım o zaman hadi bakalım diyip son trenin arkasından koşan bi yapım her daim oldu.
babam 1 hafta öncesinden sormaya başladı biletini kaçına aldın diye.
ben cuma cumartesi yada pazar diyordum.
5 gün önce annem sormaya başladı.
cuma ya da cumartesi ya da belki pazar.
4 gün önce babam saat kaça aldın.
gece alırım heralde.
3 gün önce ablam sordu.
cumartesi ya da pazar.
2 gün önce sezgi sordu.
cuma ya da cumartesi.
1 gün önce ablam sordu.
cumartesi sabah öğle ya da akşam.

fazla planlı bir insan olamadım. çamaşırları astım. kurusunlar valizi hazırlayıp boş yer olan ilk otobüs. böyle zaman belirtmeleri daha portatif. daha az yalancı çıkarıyor insanı.

Bu havada gidilmez
Güneşli günde gidilmez
Aslında hiç gidilmez..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...