15 Mart 2012 Perşembe

zaman ne zaman aşar?

zamanaşımı hukuk düzeni için gereklidir. neden gereklidir borç davalarında bir malı 10 sene arayıp sormadıysan 10 sene daha olmasa olur bence o der adalet sana. sen de oturursun aşağı.
peki neden bir insanlık sucuna karşı zaman aşar?
zaman aşamaz onu.
çünkü insanlık aşamaz...
insanlık aşmamış ki bu gün istanbul hukuk fakültesi sopalı adamların tekbirleriyle basıldı.
zaman hiç bir şeyi aşmamıştı ki bu insanlar "daha çok sivas" diye bağırıyordu.
madımak oteli belgeseli izlememiş bir insansanız ve gözünü kan bürümüş insan ne demek merak ediyorsanız ya da hiç değilse bu tabiri kullanıyorsanız ne anlama geldiğini görmek için herhangi bir sivas belgeseli izleyin. herhangi bir belgesel diyorum. kimin hazırladığı mühim değil. bu eylemi en meşru göstermek isteyen kişilerin elinden çıkmış bir belgesel bile bahsettiğim vahşeti anlatmaya kafidir. o kalabalığa bakınca kanı donmayan insanlarla konuşmak istedim hep. o insanları anlamak istedim. bugün o insanlarla asla konuşamayacağımı anladım. "ya müslüman türkiye ya hiç" diye bağırırlarken gerçekten bu bir şeyleri yakmaktan bahsediyor gibiydiler.
bir şeyi unutmamak neden lazım bugün anladım ben onu. kin tutmak sevmem. unuturum ben zaten. ama unuttukça insanlar yapılanları doğru sanıyorlar. zamanla üstünü aşındırırsanız insanlar büyük bir hevesle tekrarlarını istiyorlar.
ben insanlara inandım hep. insanları sevdim. insanların içinde bir merhamet, bir vicdan olduğunu düşündüm hep. ama yokmuş. bazı insanların kalpleri nasırlaşmış. sonra bazılarının beyinleri.
amfi 7'nin önünde bir kız gülerek anlatıyordu. kafası yarılmış bi kız amfi 6'ya girmiş ve kürsüye çıkıp "bunu yapanlar sivası yakanlar" demiş. nesine gülüyordu bu kız. benim gözlerim doluyordu.

bir şeylere karşı sessiz kaldıkça onu meşrulaştırırsınız. madımak otelinin önünde toplanan o kadar kişiye sadece bakmakla yetinen polisler, bi bakıp çıkan askerler... bütün bunlar hiç gelmese daha iyiydi belki. o azgın kalabalık kolluk güçlerinin sessizliğinde destek bulmuşlardı çünkü.
19 yıl önceydi bu.
bugün yine birilerinin susmasından destek alıp konuşmak fikir paylaşmak tartışmak varken sopalı soda şişeli baskınlar yapılıyor. farklı görüşlere, insanların inançlarına, dini inançlarına katılıp katılmamı bir kenara koyup saygı duydum. dinledim. tartıştım. lise sonda küçük burjuva kaynayan bir dersanedeydim. konuşmaktan en haz aldığım insan bir ülkücüydü. bir şeyler anlatıyordu. ben bir şeyler anlatıyordum. hiç kesişmesek bile biz birbirimizi dinleyebiliyorduk. ama bugün kendime müslüman gençlik diyen adamlar dinlemeyi bırak konuşma niyetinde bile değiller. yavaş yavaş ısınan bi suydu onlar. onlar sahnede hep birinin yanında yakınındaydılar. bugün bile yerdeki kanı temizleyen temizlikçinin sağcılar diye geçiştirdiği muhafazakarlar, yeşiller onlar. şeriatı kanla getirmek isteyen kaynayan bir volkan artık onlar. kime neden ne yapacakları belli olmayan. ne yaptığını sorgulamadan yapan karşısındakinin ve kendisinin insan olduğunu unutan neyin intikamını aldığını bile unutanlar onlar.

ve bir de suskunlar. yada birinin kafası yarılmış diye duyduğunda kimlerden diye soranlar, yada bunu bile umursamayacak kadar et beyinleşmiş boşver onu bugün fatmagül var akşam beşiktaş maçı nolur sence diyenler...

bugün istanbul üniversitesinde basında yer aldığı gibi bir kavga bir çatışma yaşanmadı. bugün istanbul üniversitesinde bir saldırı yaşandı. tekrar söylüyorum. sopalı, soda şişeli. olay yeri kırmızı bantla çevrildi. temizlikçiler gelip yerlerdeki "insan" kanlarını sildi.  ortalık mis gibi hijyen koktu. 1 saat sonra kimse bir şey hatırlamadı.




son olarak başlığa cevap vermek gerekirse zaman geçmekle aşmaz ayıpları, insanlarla, insan zihniyetleriyle aşar. insanların kinsiz, nefretsiz, öc alma düstursuz dimağlarıyla aşar.
daha çok sivas denmediğinde insanlar birbilerini dinlediğinde bu dava zaman aşımına uğrar.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...