27 Eylül 2012 Perşembe

her paragraf bir halaydır.

filmekimi için çılgın planlarımız vardı ama olmadı. sözde cuma gecesi taksimde sabahlanacak beyoğlu önünde kahvaltı yapılacak biletleri alıp eve gelip sızılacaktı. onun yerine saat 4 civarı curcuna'nın tuvaletine işemek akabinde gelen jager shot'un 10 lira olduğunu görüp ayol ingiltereden 5 tanesi 10£ görgüsüzlüğü yapılıp eve dönüldü.
saat 11'de bilgisayar açıldı zibil gibi bilet olduğu görülüp yea bitmez bunlar yea kalır denip normal yaşantıya devam edildi.
pazartesi akşam üstü beyoğluna gidildiğinde ise sukut-u hayal ete kemiğe bürünüyordu. bütün biletler tükenmiş ek seanslara en önce boyun felç tehlikesine karşı uyarıyla yer bulunabiliyordu.
sonuç olarak sadece 5 filme bilet bulabildik.
hayvanat bahçesindne kart postallar
düşler diyarı
no
itaat
onur savaşı.

amour zaten aralıkta vizyona geleceğmiş dedik. meleklerin payıda keza o yüzden üzülmedik. vodefone indirimini kanımızın son damlasına kadar kullanıp çok deli ekonomi yaptık.

3 vakte kadar sahaf festivaline gideceğim. liste yapıyorum. kitap ekliyorum.

anna dostoyevskinin dostoyevskiyi anlattığı kitabı yaz başında okumuştum. ama ne hikmetse son 20 sayfasını okumamıştım. dostoyevski ölüyor diye okumamıştım aslında. onu okudum. dostoyevki öldü. sanki gerçekten dün gece benim odamda öldü.

sabaha karşı çok tuhaf bir rüya gördüm. rüyamda kütüphane gibi bir yerde oğuz atayın oyunlarla yaşıyanlarını ve günlüğünü çalıyordum öğlen okula gittiğimde sıranın altından bir bilim adamının romanı çıktı. tuhaf bi tesadüf gibi geldi bana. kitabı orda bıraktım. alsa mıydım?

semerkant'a başladım. bu ara sanki hayatımda ilk defa kitap okuyor gibiyim.
camus'un yabancısınıu kalıcı hafızamda tutamıyorum. hep ben o kitabı okumadım diyorum. sonra biri bi şey söyleyince a evet okudum diyorum. tuhaf hep bunlar.

kolumda kabuğu tam koparılmalık oynanmalık bi yara var. yapmıyorum ama. büyüdüm ben. oynarsam iz kalır. bu güne kadar oynadığım ve iz kalan yaraları düşünüyorum. üzülmüyorum. hiç bir şey hissetmiyorum. iz insana ne hissettirir ki zaten. sadece hatırlatır. ben yabancıyı bile hatırlamıyorum.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...